Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Speaking | ||
Speaking | senin hakkında | about you expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Proverb | ||
Proverb | birisi hakkında sana dedikodu yapan senin hakkında da başkasına dedikodu yapar | a dog that'll bring a bone will carry a bone |
Proverb | birisi hakkında sana dedikodu yapan senin hakkında da başkasına dedikodu yapar | a dog who brings a bone, will carry a bone |
Speaking | ||
Speaking | biz de senin hakkında konuşuyorduk | we were just talking about you expr. |
Speaking | neden bahsettiğin hakkında hiçbir fikrin yok senin | you have no idea what you're talking about expr. |
Speaking | senin hakkında çok şey duydum | I've heard so much about you expr. |
Speaking | senin hakkında yanılıyorlar | they're wrong about you expr. |
Speaking | senin hakkında haklıymış | he was right about you expr. |